TANJU ÇOLAK
1963 yılında Samsun'da doğan Tanju Çolak futbol hayatına Samsun Yolspor'da başladı. Daha sonra Samsunspor'a geçen Tanju Çolak bu forma altında 1984-85 ve 1985-86 sezonlarında gol kralı oldu. 1986-87 sezonunda Galatasaray'a transfer oldu. 1987-88 sezonunda ise 39 gol ile Avrupa Gol Krallığı ünvanını kazandı. Aynı yıl France Football Dergisi'nin düzenlediği Altın Ayakkabı ödülünü de aldı. Bu ödülü bugüne kadar alan ilk Türk futbolcu olarak da tarihe geçti. 1988'de 240 gol atarak Türkiye 1.Ligi'nde en çok gol atan oyuncu ünvanını 217 gol sahibi Metin Oktay'dan devraldı. 1991-92 sezonunda da gol kralı olan Tanju sezon sonunda Fenerbahçe'ye transfer oldu. Futbol hayatına İstanbulspor'da oynadıktan sonra son verdi. Tanju Çolak, A Milli Takım'da 31 kez forma giydi ve 9 gol attı. Gerek Neuchatel gerek Monaco galibiyetlerinde attığı goller ile takımının Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale yükselmesinde büyük rol oynamıştır.
Kariyeri ve Başarıları
- 31 defa millî takımda yer aldı ve millî takım formasıyla 9 gol kaydetti.
- Kariyeri boyunca oynadığı 276 maçta 240 gol kaydetti.
- Bir sezonda en çok gol atma rekoru (1987-1988 sezonunda Galatasaray ile 39 gol),
- Bir maçta en fazla gol atma rekoru (1992-1993 sezonunda Fenerbahçe ile Karşıyaka'ya karşı 6 gol),
- 5 kez Türkiye Birinci Futbol Ligi gol kralı (1985-1986, 1986-1987, Samsunspor ile- 1987-1988, 1990-1991 Galatasaray ile - 1992-1993 Fenerbahçe ile),
- 2 kez Türkiye İkinci Ligi gol kralı (1983-84 ve 1984-85 Samsunspor ile)
- Avrupa'da en çok gol atan üçüncü futbolcu (1985-1986 sezonunda Samsunspor ile 33 gol),
- Avrupa'da en çok gol atan futbolcu (1987-1988 sezonunda Galatasaray ile 39 gol),
- Avrupa'da en çok gol atan ikinci futbolcu (1990-1991 sezonunda Galatasaray ile 31 gol),
- Tanju Colak dunya karmasında'da oynayan ender futbolculardandir(Rıdvan Dilmen'le beraber)
Röportaj
Tanju Çolak ile dobra dobra...
Samsun'da başlayan futbol hayatında, İstanbul'un büyülü dünyasının tüm nimetlerinden sonuna kadar yararlanırken, bunların faturasını da zamanında bir hayli ağır ödedi Tanju Çolak...
Avrupa Gol Kralı olarak Altın Ayakkabı'yı kucaklayan Tanju Çolak, çok az futbolcunun hayatı boyunca karşılaşacağı güzellikler yaşadı. Ama aynı zamanda belki de değil ünlü bir futbolcu, çok az insanın yaşayacağı dramatik olaylarla da karşı karşıya geldi geçen yıllar içinde...
Tanju Çolak, şimdi A-2 Milli Takım Teknik Direktörü olarak genç neslin yetenekli isimlerini ortaya çıkarır bir konumda.
Türkiye'de sıradan insanların değil, birçok sporcunun dahi başarılarına hayran kaldığı günlerde Tanju Çolak, hiç mi Avrupa'dan teklif almadı?.. Türkiye'deki birçok gol rekorunu kıran, Altın Ayakkabı'yı alan bir futbolcu, neden Avrupa'da bir takım da forma giymedi dersiniz?.. Bugün genç Türk neslinin adeta cirit attığı Avrupa sahalarında, o dönem bu kadar başarılara imza atmış Tanju Çolak neden ülke hudutlarının dışına çıkmadı?
Bu sorularımı sıralayacağım elbette...
Yıllar önce Siirt'te teknik direktörlüğü günlerinde ziyaret ettiğimde yöre halkının bağrına bastığına bire bir tanık olduğum Tanju Çolak yine aynı... Candan...
Ali Sami Yen buluşma noktamız...
Mecidiyeköy'de Ortaklar Caddesi üzerinde bir cafe'de soluklanıyoruz...
Biraz eski günleri yad ettik.
Artık yeter, şimdi sırada sorular var...
“HEP GALATASARAYLIYDIM”
- Tanju Çolak Samsunspor, Fenerbahçe ve Galatasaray formalarını giydi. Aslen hangi takımı tutuyor?
“Galatasaraylıyım... Üç takımın formasını giydim. Samsunspor, Galatasaray, Fenerbahçe...4 ayda İstanbulspor. Ama her zaman Galatasaraylıydım...”
- Fenerbahçe'ye ilk transfer olduğunuz dönemde Oğuz Çetin ile aranızda bir forma sorunu yaşandı. Şu an ikinizde Milli Takım yöneticisi konumundasınız, aranız nasıl?
“Çok iyi değiliz, bu bir gerçek... Oğuz'un Ümit Milli Takım'da kaptanlığını yaptım. Sakarya'da oynarken, Galatasaray'a aldırmak istedim. İlk dönemlerde aramız çok iyiydi. Ben Fenerbahçe'ye geldikten sonra Oğuz ile ilişkilerimize bir duvar geldi, sevgisizlik yaşandı. Selam vermedi. 3 ay bana 'Hoşgeldin' demedi. Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye gelmişim... Sonra olaylar çıktı. Bunlar yaşandı. Ama artık büyüdük. Bunlara bakmamak lazım.”
“OĞUZ İLE SEVİYELİYİZ...”
- Şimdi aranız nasıl?
“Merhabalaşıyoruz, konuşuyoruz. O, A Milli Takım Teknik Direktör Yardımcısı, ben A-2'nin Teknik Direktörü'yüm. Aynı dünyanın içindeyiz. Dip dibe değiliz. Seviyeli...”
- Şu an Türk sahalarından yetişmiş birçok gencimiz Avrupa'yı kendisine hayran bırakıyor. Tanju Çolak, zamanında herkese nasip olmayacak başarılara imza attı. Ama gel gelelim, Avrupa'da bir takıma imza atamadı... Neden?
“Korktum... Evet çok açık söylüyorum korktum... Ben Galatasaray ve Fenerbahçe'de 1987-1994 arasında oynadım. Biz o dönemlerde bu kadar dışa açılmış değildik ve dış dünyayı bilmiyorduk. Beni o yıllarda Monaco, Marsilya, Udinese, Stuttgart istedi. Hiçbirine 'evet' diyemedim... Korktum... Evet, açıkça söylüyorum, kork-tum!..”
“MONACO'YA 'HAYIR' DEDİM”
- O dönem menajerliğinizi yapan kimse yok mu, ya da bir ağabey?...
“Yok, hayır... Galatasaray Kulübü bana, 'Seni Monaco istiyor' dedi. Ben de 'Hayır' dedim.”
- Kulüp başkanı kim o dönem?
“Ali Tanrıyar...”
- Kulüp içinden yönlendiren kimse olmadı mı?
“Hayır. Aksine Galatasaray'da kalmam onların işine yarıyordu. Yapamadık, bizden geçti. Artık gençler yapsın... O zaman bu teknoloji yoktu. Şimdi açıp İngiltere Ligi'ni de, Fransa'daki maçları da izleyebiliyoruz.”
- Türkiye'de ve dünyada beğendiğiniz golcüler kimlerdir?
“Van Basten'i çok beğenirim. Maradona ile aynı dönem oynadı, Hollandalı. Maradona ise süper... Türkiye'de de şu an Gökhan var. Fatih var. Hakan Şükür hakikaten değerli ve iyi bir golcü.”
“BENİ TANJU YAPAN PREKAZİ'DİR”
- Size birçok golde asist yapan Prekazi hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyim?
“Aile dostum, canım arkadaşım, hâlâ görüşüyoruz. O, çok özel bir adam, unutulur mu? Tanju Çolak olmamdaki yegane sebep, Prekazi'nin asistleridir.”
- Türkiye'ye gelen yabancı oyuncular hakikaten nitelikli oldukları için mi bu kadar değer görüyor? Yoksa bizler mi abartıyoruz?
“Var, çok nadir de olsa başarılı futbolcular var. İsim zikredemem. Milli Takım'daki görevimden dolayı. Teknik bakımdan giremem. Ama iyileri de var. Fakat bu kadar paralar veriliyorsa daha iyileri de gelebilir. Bu paraların karşılığını almak lazım...”
- Hakan Şükür tartışması halen sürüyor... Milli takımda golcü sıkıntısı var mı size göre?
“Alternatifi olmadığı için bu her zaman yaşanacak. Ama zamanla ortadan kalkacağına inanıyorum. Bu bir tecrübe. Bu hadise, zamanla oturtarak, yerine gelecek isimleri yetiştirerek olmalıydı. Ersun Yanal'ın yaptığı yanlıştı. Birden onu kesmemeliydi. Biraz oynat, konuş, onore et adamı... Hazırlamak lazım. Gökhan olabilir mesela... Hakan'ın veliahdı olabilecek kapasiteye sahip bana göre...
“ARDA TAKIMA DEĞİL, KENDİNE OYNUYOR”
- Son dönemin yıldızı Arda'yı nasıl buluyorsunuz?
“Başarılı bulmuyorum...”
- Neden? Popülaritesinin yarattığı bir dezavantaj mı acaba?
“Hayır. Takıma yararlı oynamıyor... Kendine... Direkt kaleye gitmiyor, enlemesine. Ben kaleye gidecek, adam eksiltecek kişiyi arıyorum. Asist yapacak, gol atacak, attıracak... Bunları yapmıyor, iyi çalım atıyor, top ayağına yakışıyor ama takım için oynamıyor... Kendi için oynuyor.”
- Bir anda tüm gözlerin üzerine çevrilmesinin etkisi olabilir mi?
“Yo yo, bunların onu şımartacağını zannetmiyorum.”
“KRALINI TANIMAM, ATARIM!..”
- Gol atmakta zorlandığınız kaleci var mıydı? Ya da şansınızın tutmadığı file bekçisi...
“Hiç yoktu, hepsine atardım. Kralına gol atmışımdır, yeter ki o pozisyonu bulayım. Affetmem!”
- En çok hangi takıma gol attığınızı hatırlıyor musunuz?
“Karşıyaka'ya, 6 tane...”
- Peki maçın skoru ne oldu?!..
“7-1... Fenerbahçe'deydim...”
- Samsun'dan Galatasaray'a gelen Serkan sizin veliahdınız olarak gösterildi. Neden olamadı?
“Çalışmayı sevmediğini duydum. Çok sevdiğim bir kardeşim. Ama golcü, kral olmak istiyorsan çok çalışacaksın. Bireysel antrenman yapman lazım. Benim en büyük keyfim buydu. Antrenman biter, bir saat sağdan soldan, ortadan pozisyonlar yaratır, şut çekerdim. Çok tekrar, çok tekrar, çok tekrar...”
- En beğendiğiniz teknik direktörü sorsam...
“Mitroviç'i, Mustafa Denizli'yi çok severim. Çok fazla hocayla da çalışmadım. Fatih Terim ise çok iyi şeyler yaptı. Her şeyden önce liderlik vasfı var...”
“ŞAMPİYON BELLİ, F.BAHÇE"
- Zico'nun bu kadar tartışılıyor olmasını neye bağlıyorsunuz?
“Başarı olmayınca tartışılıyor... Daum kötü müydü? O da çok tartışıldı. Bence 100. Yıl'ında Fenerbahçe'nin başında Daum olmalıydı...”
- Daum olsa Fenerbahçe, şampiyon olur muydu?
Rahatlıkla...
- Bu yıl kim şampiyon olacak peki?
“Bence Fenerbahçe..”
- Ara açıldı, ama Beşiktaş ensesinde...
“Çok zor!..”
- Oğlunuz Anıl en son kaleciydi, şimdi durum nedir?
“O ille de golcü olayım dedi. Ben onu kaleye yönlendirdim...Yeditepe Üniversitesi Radyo-TV bölümü öğrencisi. Yeteneği var ama hırsı yok. Ben memur çocuğuydum. Ulaşmak istediğim hedeflerim vardı. Onun için çok hırslıydım. Oysa o Tanju Çolak'ın oğlu. Birçok şeyi hazır, o nedenle hırsı yok. Galatasaray'a gitti 20 gün kaldı. Fenerbahçe'de 10 gün oynadı. Beşiktaş'ı 5 gün sonra bıraktı. Ama çok beyefendi, o çok güzel bir çocuk...”
“HAYATIMIN EN MUTLU ANI: XAMAX MAÇI”
- Neuchatel Xamax maçındaki gollerinizi hatırlıyor musunuz? Hatırladığınızda neler hissediyorsunuz?
“Hayatımdaki en önemli skorlardan, en mutlu anlardan biri... Orada tarih yazıldı. Bir daha öyle bir şey yaşanacağını zannetmiyorum. O yaşandı ve bitti. Ne kadar zaman geçerse geçsin, o an futbolseverler tarafından hep hatırlanacaktır.”
Röportaj: Saadet ÖZCAN
Fotoğraflar: Bora TOPRAKCI
Kaynak : Sporx.com